7242 S.LI KANUN KAPSAMINDA
30.03.2020 TARİHİNDEN ÖNCE İŞLENEN SUÇLARDA DENETİMLİ SERBESTLİK, KOŞULLU SALIVERİLME VE İNFAZ
-HUKUK BÜLTENİ-
BÜLTEN TARİHİ: 20.04.2020
GİRİŞ
7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 15 Nisan 2020 Tarih ve 31100 Sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmak suretiyle yürürlüğe girmiştir.
Bu yazıda, adı geçen yasa ile 30.03.2020 tarihinden önce işlenmiş suçlar bakımından getirilen yenilikler kapsamında “Denetimli Serbestlik, Koşullu Salıverme ve İnfaz” müesseseleri ele alınmıştır.
Denetimli Serbestlik Nedir?
Denetimli serbestlik, kişilerin cezalarını sosyal hayat içerisinde çekmelerine fırsat tanıyan bir ceza hukuku kurumudur. Denetimli serbestlik ile suç işlemiş olan kişilerin sosyal hayattaki yaşamları gözlemlenmektedir. Kişilerin dış dünyadan kopmamaları, aileleri ile iletişim halinde olmaları ve dış dünya ile adaptasyonun sağlanması amacıyla denetimli serbestlik uygulaması uygun görülmüş ve yasalaştırılmıştır.
Özetle, hükümlüler cezaevlerinde cezalarını çekerken, koşullu salıverilmelerine belirli bir süre kalınca tahliyeleri gerçekleştirilir ve sosyal hayata uyum sağlamaları kolaylaştırılır. Kural olarak bu tahliyeden başlayarak koşullu salıverme sürecine kadarki denetim altında geçen sürece “Denetimli Serbestlik” denmektedir.
5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun (“CGTİHK”) m. 105/A uyarınca; denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının infazına karar verilen hükümlünün koşullu salıverilme tarihine kadar kamuya yararlı bir işte ücretsiz çalıştırılması, bir konut veya bölgede denetim ve gözetim altında bulundurulması, belirlenen yer veya bölgelere gitmemesi, belirlenen programlara katılması yükümlülüklerinden bir veya birden fazlasına tabi tutulmasına karar verilir veya hükümlünün risk ve ihtiyaçları dikkate alınarak yükümlülükleri değiştirilebilir.
Denetimli serbestlik, koşullu salıvermeye bir yıl veya daha az süre kala uygulanmaya başlanır.
Koşullu Salıverilme (Şartlı Tahliye) Nedir ?
Herhangi bir suçtan dolayı hüküm giymiş ve hapis cezası almış olan kişiler, almış oldukları cezaları iyi halli olarak infaz ettikleri takdirde, gerekli olan diğer hususlar da sağlanıyorsa, hükümlünün koşullu salıverilmesine yani şartlı tahliyesine karar verilmektedir.
Özetle koşullu salıverilme (şartlı tahliye), cezasının bir kısmı cezaevinde infaz edilen “iyi halli” hükümlünün cezasının kalan kısmını dışarıda toplum içinde belli şartlara uyarak geçirmesini sağlayan bir ceza infaz kurumudur.
Koşullu salıverilen hükümlü, denetim süresinde, infaz kurumunda öğrendiği meslek veya sanatı icra etmek üzere, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında, ücret karşılığında çalıştırılabilir. Ayrıca infaz hakimi, iki yılı geçmemek üzere denetim süresi içinde hükümlünün denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenecek yükümlülüklere tabi tutulmasına karar verebilir. Bu karar gereğince denetimli serbestlik müdürlüğü, risk ve ihtiyaçlarını dikkate alarak hükümlüyü belirli bir bölgede denetim ve gözetim altında bulundurma, belirlenen yer veya bölgelere gitmeme, belirlenen programlara katılma yükümlülüklerinden bir veya birden fazlasına tabi tutar. Denetimli serbestlik müdürlüğü hükümlünün risk ve ihtiyaçlarını dikkate alarak yükümlülükleri değiştirebilir (CGTİHK m. 107). Bu hususlar aşağıda “Denetimli Serbestliğin Ve Koşullu Salıvermenin Uygulanması” başlığı altında detaylıca tekrar ele alınacaktır.
Özetle anlaşılacağı üzere şartlı salıvermeden yararlanılması için öncelikle belirli bir sürenin cezaevinde doldurulmuş olması gerekmektedir.
Koşullu Salıvermeden Yararlanabilmek İçin Cezaevinde Ne Kadar Süre Kalınmış Olmalıdır ?
Koşullu salıverilme süresi denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı tarihin tespiti açısından önemlidir. Bu nedenle öncelikle koşullu salıvermeden yararlanabilmek için cezaevinde ne kadar süre kalınmış olması gerektiği açıklanacak ardından denetimli serbestlik süreleri yeni yasa çerçevesinde ele alınacaktır.
7242 s.lı kanun ile hapis cezasının genel infaz oranı 1/2 olarak düzenlenmiştir. Yani süreli hapis cezalarına mahkum edilmiş olanlar cezalarının 1/2’sini infaz kurumunda geçirdikleri takdirde koşullu salıverilmeden yararlanabileceklerdir.
Yeni yasa bazı istisnai suçlar için ise infaz oranını 2/3 olarak düzenlemiştir. Bu istisnai suçlar bakımından koşullu salıvermeden yararlanabilmek için öncelikle cezaevinde toplam cezanın 2/3 kısmı geçirilmiş olmalıdır. İnfaz oranı 2/3 olan Türk Ceza Kanunu’nda (“TCK”) yer alan suçlar şunlardır (CGTİHK m.107/II):
a) Kasten öldürme suçlarından (madde 81, 82 ve 83) süreli hapis cezasına mahkum olanlar,
b) Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan (madde 87, fıkra iki, bent d) süreli hapis cezasına mahkum olanlar,
c) İşkence suçundan (madde 94 ve 95) ve eziyet suçundan (madde 96) süreli hapis cezasına mahkum olanlar,
d) Cinsel saldırı (madde 102/1, ikinci fıkra hariç), reşit olmayanla cinsel ilişki (madde 104, ikinci ve üçüncü fıkra hariç) ve cinsel taciz (madde 105) suçlarından süreli hapis cezasına mahkum olanlar,
e) Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan (madde 102, 103, 104 ve 105) hapis cezasına mahkum olan çocuklar,
f) Özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlardan (madde 132, 133, 134, 135, 136, 137 ve 138) süreli hapis cezasına mahkum olanlar,
g) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan (madde 188) hapis cezasına mahkum olan çocuklar,
h) Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçlarından (madde 326 ila 339) süreli hapis cezasına mahkum olanlar,
için koşullu salıvermeden yararlanmak için aranan infaz oranı 2/3’tür.
Yukarıda her ne kadar TCK kapsamında istisna suçlara yer verilmiş ise de, ayrıca suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmek ya da örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan mahkum olan çocuklar ile Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu kapsamına giren suçlardan mahkum olanlar hakkında da koşullu salıverilme oranı 2/3 olarak uygulanacaktır.
30.03.2020 TARİHİNDEN ÖNCE İŞLENEN SUÇLARDA
DENETİMLİ SERBESTLİK, KOŞULLU SALIVERİLME VE İNFAZ
Denetimli serbestlik ve koşullu salıvermeye ilişkin genel açıklamaların ardından aşağıda “30.03.2020 tarihinden evvel işlenmiş suçlar” açısından konuyu ele alacağız.
Yukarıda “Denetimli Serbestlik Nedir ?” başlığı altında kısaca bahsedildiği üzere; denetimli serbestlik, koşullu salıvermeye bir yıl veya daha az süre kala uygulanmaya başlanır (5275 s.lı CGTİHK m. 105/A). Ancak; 7242 s.lı kanunun 5275 sayılı kanunun geçici 6. maddesine getirdiği yeni düzenleme ile, 30.03.2020 tarihinden önce işlenen suçlar açısından ayrı bir denetimli serbestlik ve infaz sisteminin uygulanması kanunlaştırılmıştır. Buna göre; yapılan yeni düzenleme ile 30.03.2020 tarihinden önce işlenen suçlar bakımından denetimli serbestlik süresi 3 yıl olarak uygulanacaktır. İlgili madde şu şekildedir;
CGTİHK Geçici 6. Maddesi:
“(1) 30/3/2020 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından; 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kasten öldürme suçları (madde 81, 82 ve 83), üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu (madde 87, fıkra iki, bent d), işkence suçu (madde 94 ve 95), eziyet suçu (madde 96), cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (madde 102,103,104 ve 105), özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar (madde 132,133,134, 135,136,137 ve 138), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (madde 188) ve İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar hariç olmak üzere, 105/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan "bir yıl”lık süre, "üç yıl" olarak uygulanır.
(2) 30/3/2020 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından, Türk Ceza Kanununun kasten öldürme suçları (madde 81, 82 ve 83), cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (madde 102, 103,104 ve 105), özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar (madde 132,133,134,135, 136, 137 ve 138) ve İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar hariç olmak üzere;
a) Sıfır-altı yaş grubu çocuğu bulunan kadın hükümlüler ile yetmiş yaşını bitirmiş hükümlüler hakkında 105/A maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "iki yıl"lık süre, "dört yıl" olarak uygulanır.
b)Maruz kaldığı ağır bir hastalık, engellilik veya kocama nedeniyle hayatını yalnız idame ettiremeyen altmışbeş yaşını bitirmiş hükümlülerin koşullu salıverilmeleri için ceza infaz kurumlarında geçirmeleri gereken süreler, azami süre sınırına bakılmaksızın 105/A maddesinde düzenlenen denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilebilir. Ağır hastalık, engellilik veya kocama hâli, Adalet Bakanlığınca belirlenen tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurallarınca veya Adlî Tıp Kurumunca düzenlenen bir raporla belgelendirilir.
(3) Birinci ve ikinci fıkra hükümleri, iyi hâlli olmak koşuluyla kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler hakkında da uygulanır.
(4) 30/3/2020 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından, tabi olduğu infaz rejimine göre belirlenen koşullu salıverilme süresinin hesaplanmasında, hükümlünün onbeş yaşını dolduruncaya kadar ceza infaz kurumunda geçirdiği bir gün, üç gün; onsekiz yaşım dolduruncaya kadar ceza infaz kurumunda geçirdiği bir gün, iki gün olarak dikkate alınır."
Belirtmek gerekir ki denetimli serbestlik süresi sadece 30.03.2020 tarihinden önce işlenen suçlar açısından 3 yıl olarak uygulanacaktır. 30.03.2020 tarihinden sonra işlenen suçlarda yine denetimli serbestlik süresi 1 yıl olarak uygulanacaktır.
Denetimli serbestlik süresinin 3 yıl olarak uygulanması için suçun 30.03.2020 tarihinden önce işlenmiş olması yeterlidir, mahkumiyet daha sonraki bir tarihte gerçekleşse bile hükümlü geçici 6. maddedeki denetimli serbestlik ve koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanabilecektir. Yani esas alınacak olan tarih suçun işlendiği tarih olacaktır.
Anlaşılmasını kolaylaştırmak adına yeni düzenlemeyi bir örnek üzerinden açıklayacağız. Örneğimizi yeni düzenlemelerin kapsamı dışında kalan istisna suçların dışında bir suç türü üzerinden vermek anlamlı olacaktır. Örneğin taksirle öldürme suçu bu istisna suçlardan olmayıp ilgili yeni düzenlemelerin kapsamında kalmaktadır. Taksirle öldürme suçu geçmiş tarihlerde olduğu gibi günümüzde de çok sık karşılaşılan bir suç türüdür. Bu suç istenmeden gerçekleşen ancak sonucu son derece ağır olan suç türlerinden biridir. Bu halde örneğimizi bu suç türü üzerinden verecek olursak; misal E kişisi bir başkasının ölümüne taksirle sebebiyet vermiş olsun, bu halde hakkında kurulacak hükmün dayanağı “Taksirle Öldürme” suçunu düzenleyen TCK m. 85 olacaktır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında; taksirle öldürme suçu koşullu salıvermeye ilişkin 1/2 oranın ve denetimli serbestliğe ilişkin 3 yıllık sürenin uygulanmayacağı istisnai suçlardan değildir. TCK m. 85/I : “Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”Görüleceği üzere kanunda taksirle öldürme suçunun alt sınırı 2 yıl üst sınırı 6 yıl olarak belirlenmiştir. Ceza hukukunun temel ilkelerinden biri olan “Suç ve Cezaların Kanuniliği” ilkesi gereği faile ilgili suçtan dolayı 6 yıldan fazla ceza verilemeyecektir. O halde en yüksek sınırdan cezanın verildiği varsayımı ile, fail E hakkında verilen 6 yıllık hapis cezasının koşullu salıverme süresi -koşullu salıvermenin diğer şartlarının da sağladığı varsayıldığında- 3 yıl olacaktır. Denetimli serbestlik açısından ise; eğer ilgili suç 30.03.2020 tarihinden önce işlenmiş ise koşullu salıvermeden evvelki 3 yıl denetim süresi olacağından failin cezaevinde kalacağı bir zaman zarfı olmayacaktır. Eğer suç 30.03.2020 tarihinden sonra işlenmiş ise bu halde denetim süresi 1 yıl olarak uygulanacağından fail E’nin 2 yıl cezaevinde kalması gerekecektir.
Anlaşılacağı üzere yeni infaz düzenlemesiyle 6 yıl veya altında hapis cezası alan bir hükümlü doğrudan tahliye olma hakkı kazanacaktır.
Koşullu salıvermenin oranları ve denetimli serbestliğin süreleri doğrultusunda hesaplanma biçimi yukarıda açıklandığına göre, aynı şekilde diğer infaz hesaplamaları da yapılabilecektir. Örnekleri çoğaltmak gerekirse;
Aynı şartları taşıyan hükümlülerden, 7 yıl hapis cezası alanlar 6 ay,
9 yıl hapis cezası alanlar 1 yıl 6 ay,
10 yıl hapis cezası alanlar 2 yıl cezaevinde kaldıkları takdirde tahliye olma hakkı kazacaktır.
DENETİMLİ SERBESTLİĞİN VE KOŞULLU SALIVERMENİN UYGULANMASI
Yukarıda her ne kadar 7242 s.lı kanun ile fail lehine getirilen yeniliklerden bahsedilmiş ise de uygulamada özellikle kişilerin bu yeniliklerden nasıl yararlanacakları konusunda bilgi edinmede zorluk yaşadıkları, ilgili müesseseler için aranan şartların sağlanıp sağlanmadığını tespit konusunda tereddütler yaşandığı görülmektedir. Bu nedenle aşağıda ilgili müesseselerden yararlanma koşullarının tespit usulü ve şartların sağlandığı varsayımında uygulamada denetimli serbestlik ve koşullu salıvermeden yararlanma süreci ele alınmıştır.
5275 s.lı kanunun “Hükümlülerin değerlendirilmesi ve iyi hâlin belirlenmesi” başlıklı 89. maddesinin ilk iki fıkrası şu şekildedir:
(1)Hükümlüler, ceza infaz kurumlarında bulundukları tüm aşamalarda, ceza infaz kurumlarının düzen ve güvenliği amacıyla konulmuş kurallara uyup uymadığı, haklarını iyi niyetle kullanıp kullanmadığı, yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirip getirmediği, uygulanan iyileştirme programlarına göre toplumla bütünleşmeye hazır olup olmadığı, tekrar suç işleme ve mağdura veya başkalarına zarar verme riskinin düşük olup olmadığı hususlarında idare ve gözlem kurulu tarafından iyi hâlin belirlenmesine esas olmak üzere en geç altı ayda bir değerlendirmeye tabi tutulur.
(2) Birinci fıkra uyarınca yapılacak değerlendirmede, infazın tüm aşamalarında hükümlülerin katıldığı iyileştirme ve eğitim-öğretim programları ile spor ve sosyal faaliyetler, kültür ve sanat programları, aldığı sertifikalar, kitap okuma alışkanlığı, diğer hükümlü ve tutuklular ile ceza infaz kurumu görevlileri ve dışarıyla olan ilişkileri, işlediği suçtan dolayı duyduğu pişmanlığı, ceza infaz kurumu kuralları ile kurum bünyesindeki çalışma kurallarına uyumu ve aldığı disiplin cezaları dikkate alınır.
Yeni yasa ile getirilen oranlar uygulanarak koşullu salıvermeden yararlanabilmek için mevzuatın failde aradığı “iyi hal” şartını failin sağlayıp sağlayamadığının tespiti mevzuatta açıklandığı şekilde yapılacak, bu tespitin ardından iyi halli olduğuna kanaat getirilenler hakkında koşullu salıverme hükümleri uygulanma alanı bulacaktır.
“Hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla, açık ceza infaz kurumunda veya çocuk eğitimevinde bulunan ve koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan iyi hâlli hükümlülerin talebi hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak, hükmün infazına ilişkin işlemleri yapan Cumhuriyet başsavcılığının bulunduğu yer infaz hâkimi tarafından karar verilebilir.”
“ Hükümlünün;
a) Ceza infaz kurumundan ayrıldıktan sonra, talebinde belirttiği denetimli serbestlik müdürlüğüne beş gün içinde müracaat etmemesi,
b) Hakkında belirlenen yükümlülüklere, denetimli serbestlik müdürlüğünün hazırladığı denetim ve iyileştirme programına, denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerileriyle hakkında hazırlanan denetim planına uymamakta ısrar etmesi,
c) Ceza infaz kurumuna geri dönmek istemesi,
hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının infazı için açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine, denetimli serbestlik müdürlüğünün bulunduğu yer infaz hâkimi tarafından karar verilir.”
Burada belirtmek gerekir ki her ne kadar m. 105/A-VI’da müracaat için beş günlük süre belirlenmiş ise de aynı kanun geçici madde 9/III’de “ 105/A maddesinin altıncı fıkrasında yer alan beş günlük süre, 1/1/2021 tarihine kadar yirmibeş gün olarak uygulanır” şeklinde düzenleme yapmıştır.
“(9) İnfaz hâkimi, denetim süresinde hükümlüye rehberlik edecek bir uzman kişiyi görevlendirebilir. Bu kişi, kötü alışkanlıklar edinebileceği çevrelerden uzak kalması ve sorumluluk bilinciyle iyi bir hayat sürmesini temin hususunda hükümlüye öğütte bulunur; eğitim gördüğü kurum yetkilileri veya yanında çalıştığı kişilerle görüşerek, istişarelerde bulunur; hükümlünün davranışları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki gelişme hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek infaz hâkimine verir. İnfaz hâkimi ayrıca, iki yılı geçmemek üzere denetim süresi içinde hükümlünün denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenecek yükümlülüklere tabi tutulmasına karar verebilir. Bu karar gereğince denetimli serbestlik müdürlüğü, risk ve ihtiyaçlarını dikkate alarak hükümlüyü;
a) Belirli bir bölgede denetim ve gözetim altında bulundurma,
b) Belirlenen yer veya bölgelere gitmeme,
c) Belirlenen programlara katılma,
yükümlülüklerinden bir veya birden fazlasına tabi tutar. Denetimli serbestlik müdürlüğü hükümlünün risk ve ihtiyaçlarını dikkate alarak yükümlülükleri değiştirebilir.
(10) İnfaz hâkimi, koşullu salıverilen hükümlünün kişiliğini ve topluma uyumdaki başarısını göz önünde bulundurarak; denetim süresinin, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmadan veya herhangi bir yükümlülük belirlemeden geçirilmesine karar verebileceği gibi, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasını veya belirlenen yükümlülükleri denetim süresi içinde kaldırabilir.
“(12) Koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, infaz hâkiminin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde koşullu salıverilme kararı geri alınır.”
Görüldüğü üzere hükümlü, tahliye edildikten ve koşullu salıverilme kararından sonraki denetim süresi içinde “hapis cezası gerektiren kasıtlı bir suç” işlerse veya kendisine yüklenen yükümlülüklere uymamakta ısrar ederse koşullu salıverilme kararı geri alınacaktır. Denetim süresi içerisinde işlenen suçun koşullu salıverme kararı verilen suç ile aynı cins olması da gerekmemektedir; işlenen suçun kasıtlı bir suç olması ve bu suçun hapis cezasını gerektirmesi ve bu suç nedeni ile hapis cezası verilmiş olması koşullu salıverme kararının geri alınması için yeterlidir.[1] Burada belirtmek gerekir ki suçun hapis cezasını gerektirmesi demek, hem kanunda suçun cezası olarak hapis cezasının belirlenmiş olması gerektiği hem de mahkemenin yargılama neticesinde verdiği cezanın da hapis cezası olması gerektiği anlamına gelmektedir.
a) Sonraki suçu işlediği tarihten itibaren başlamak ve hak ederek tahliye tarihini geçmemek koşuluyla sonraki işlediği her bir suç için verilen hapis cezasının iki katı sürenin,
b) Yükümlülüklerine aykırı davranması hâlinde, bu yükümlülüklere uymama tarihi ile hak ederek salıverilme tarihi arasındaki süreyi geçmemek koşuluyla ihlalin niteliğine göre takdir edilecek bir sürenin,
Ceza infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.
SONUÇ
7242 s.lı kanunun getirmiş olduğu yeni düzenlemeler ışığında 30.03.2020 tarihinden önce işlenen suçlarda denetimli serbestlik, koşullu salıverilme ve infaz müesseleleri ele alınmış olup, ilgili müesseselerden yararlanmanın şartları ortaya koyulmuştur. Pratikte bu uygulamalardan yararlanma usulleri ve ilgili süreçler açıklanmıştır.
Denetim süresi hükümlü tarafından yükümlülüklere uygun ve iyi halli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılacaktır. Bu nedenle ilgili müesseseler ceza infaz hukukunda büyük öneme haizdir.
Suç tarihi 30.03.2020 tarihinden önce olan ve hapis cezası 6 yıl veya daha az olan hükümlüler, suçları yukarıda belirtilen istisna suçların dışında ise, öncelikle cezaevine alınacak, açığa ayrılma yönetmeliği geçici 1. maddesi gereği 3 gün cezaevinde kalacak, infaz savcılığı tarafından düzenlenecek müddetname ve cezaevi idaresi tarafından düzenlenecek idare ve gözlem kurulu raporundan sonra, infaz hakiminin "denetimli serbestlik kararı" ile serbest kalacaktır.
Yukarıda bahsi geçen ve yeni getirilen düzenlemelerde yer alan süreler suçun işlendiği tarihe göre, failin çocuk olması veya 0-6 yaş grubunda çocuğu bulunan kadın olması veya 70 yaşını bitirmiş olması haline göre, ağır hastalık veya engellik halinin mevcudiyetine ve bunun ağırlığına göre değişiklik gösterebilecektir. Gerek somut olayın özellikleri açısından gerekse failin bahsi geçen şahsi sebepleri uygulanacak hükümlerde değişikliğe sebep olacağından yukarıda açıklanan hususlarda bir hak kaybına uğramamak adına bir hukuk bürosu ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.
Saygılarımızla
Forensis Hukuk Bürosu
Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için bir hukuk bürosuyla bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz.
[1]-Aynı yönde Yargıtay kararı için bkz: Yargıtay 1. Ceza Dairesi 28.2.2013 T. 2012/6224 E. 2013/1575 K.