ANONİM ŞİRKETİN YÖNETİM KURULU TARAFINDAN TEMSİLİ
-HUKUK BÜLTENİ-
BÜLTEN TARİHİ: 16.04.2020
1. GİRİŞ
Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 365 hükmünde açıkça belirtildiği üzere anonim şirket kural olarak yönetim kurulu tarafından temsil edilir. Anonim şirketin temsil yetkisinin kullanılması, anonim şirket adına ve ticaret unvanı altında imzaya yetkili kişilerin imza atması suretiyle karşımıza çıkar. Anonim şirketin ticaret unvanı ile bu unvan altında imzaya yetkili kişilerin attıkları imza bir bütün olarak anonim şirketin imzasını meydana getirir[1]. TTK tarafından anonim şirketi temsil yetkisi yönetim kuruluna verilmekle beraber bu yetkinin nasıl kullanılacağına dair de düzenlemeler getirmiştir.
2. TEMSİL YETKİSİNİN KAPSAMI VE KULLANILMASI
TTK açısından diğer organların görevi olmayan tüm olağan ve olağanüstü işleri yapmaya yönetim kurulu yetkilidir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi TTK m. 365 hükmü gereği anonim şirket yönetim kurulu tarafından temsil edilir. Bu hüküm üçüncü kişilerle tek, iki veya çok taraflı işlemler yapılmasını, anonim şirketin en geniş anlamı ile dış ilişkilerde temsil edilmesini ifade eder[2]. Yukarıda da belirttiğimiz gibi yönetim kurulu temsil yetkisini şirket adına ve onun unvanı altında imza atmak suretiyle kullanılır. Bu nedenle şirketi temsile yetkili olanların göreve başlarken imza sirkülerini notere onaylatıp, sicile tevdi etmeleri gerekir[3].
TTK m. 370 hükmü gereği anonim şirketlerde kural olarak birlikte temsil esası benimsenmiştir. İlgili madde hükmü gereğince şirket ana sözleşmesinde aksi öngörülmemişse veya yönetim kurulu tek kişiden oluşmuyorsa temsil yetkisi çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna aittir. Birlikte temsil kuralı şirketin aktif temsilinde geçerlidir. Şirkete yapılacak ihtar, ihbar ve tebliğlerde temsile yetkili her üye pasif temsil yetkisine sahiptir. Pasif temsilde birlikte temsil bir özellik taşımaz[4]. Şirkete yapılan ihtar ve ihbarların yönetim kurulu üyelerinden birine yapılması yeterlidir. Özellikle yönetim kurulu üyelerinin üç veya daha fazla kişiden oluşması durumunda, temsile yetkili bütün üyeleri tarafından müştereken şirketin temsil edilmesi ve bilhassa yazılı işlemlerin bunların tamamınca imzalanması çok pratik değildir. Buna karşılık tek bir kişinin imzası ile şirketin bağlanması da sakıncalı olabilir[5]. Bu nedenle kanun birlikte temsil esasını, bir diğer ifadeyle çift imza ilkesini benimsemiştir.
3. TEMSİL YETKİSİNDEN DOĞAN SORUMLULUK
Şirketin yönetim kurulu tarafından temsili ile birlikte temsile yetkili olanların görevleri sırasında işledikleri haksız fiillerden doğan sorumluluğun kime ait olacağı sorusu gündeme gelmektedir. TTK m. 371/5 hükmü gereği şirketi temsil edenlerin görevleri sırasında işledikleri haksız fiillerden şirket sorumlu olur. Şirketin de ilgili madde hükmü gereğince üçüncü kişilerin zararını tazmin etmesi halinde, zarar veren kişiye rücu hakkı vardır.
4. TEMSİL YETKİSİNİN SINIRLARI
Temsil yetkisinin kanundan ve ana sözleşmeden kaynaklanan sınırları şunlardır[6]:
5. TEMSİL YETKİSİNİN BÖLÜNMESİ VEYA DEVRİ
TTK m. 370/2 hükmü gereğince yönetim kurulu, temsil yetkisini bir veya daha fazla üyeye veya müdür olarak üçüncü kişilere devredebilir. Temsil yetkisi yönetim kurulu üyelerinden bir ya da birkaçına devredilirse bu üyelere murahhas üye denir. Temsil yetkisinin devri yönetim kurulu üyelerinin dışından birine verilirse bu kişilere de murahhas müdür adı verilir. TTK m. 370/2 hükmü temsil yetkisinin murahhaslara devrine imkân vermekle birlikte tamamen devrini de yasaklamıştır. Buna göre murahhas üye ya da murahhas müdür yanında en az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisine sahip olması mutlak gerekliliktir[7]. Temsil yetkisinin nasıl devredileceği konusunda açık bir düzenleme bulunmasa da yönetimin devrini düzenleyen TTK m. 367 hükmünün temsil yetkisinin devri açısından da uygulanacağı kabul edilmektedir[8]. TTK m. 367 hükmü gereği yönetim kurulu esas sözleşmeye konulacak bir hükümle, düzenleyeceği bir iç yönergeye göre, yönetimi, kısmen veya tamamen bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü kişiye devretmeye yetkili kılınabilir. Özetle yönetim kurulunun temsil yetkisini devredebilmesi için esas sözleşmede buna izin verilmesi ve yönetim kurulunun bir iç yönerge hazırlaması ve devir işleminin bu iç yönergeye uygun olarak yapılması şarttır[9].
6. SONUÇ
Genel kural olarak TTK m. 365 hükmü gereği anonim şirketin yönetim kurulu tarafından temsil edildiğini yukarıda yaptığımız anlatımlarla belirtmiştik. Yönetim kurulunun anonim şirketi temsil yetkisine kanuni ve iradi bazı sınırlamaların da getirilmesi mümkündür. Bu sınırlamalara birlikte imza esasının kanun tarafından benimsenmesini örnek olarak gösterebiliriz. Aynı zamanda yönetim kurulu temsil yetkisini murahhas müdür ya da murahhas üye olarak nitelendirilen kişilere de devredebilir. Özetle anonim şirketi temsil yetkisi yönetim kuruluna aittir ancak bu yetki istisnaları olmayan, sınırlanamayan, devredilemeyen bir yetki değildir.
Saygılarımızla
Forensis Hukuk Bürosu
Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için bir hukuk bürosuyla bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz.
[1] Şener, Oruç Hami, Teorik ve Uygulamalı Ortaklıklar Hukuku, 4. Baskı, Ankara 2019, s. 377.
[2] Üçışık, Güzin ve Çelik, Aydın, Anonim Ortaklıklar Hukuku, 1. Baskı, Ankara 2013, s. 455.
[3] Bahtiyar, Mehmet, Ortaklıklar Hukuku, 13. Baskı, İstanbul 2019, s. 232.
[4] Üçışık, Çelik, s. 454.
[5] Şener, s. 377.
[6] Bahtiyar, s. 234.
[7] Bilgili, Fatih ve Demirkapı, Ertan, Şirketler Hukuku, 9. Baskı, Bursa 2013, s. 380.
[8] Bahtiyar, s. 234.
[9] Bilgili, Demirkapı, s. 386.