ÇALIŞMA İZNİ OLMAYAN YABANCILARIN ÇALIŞTIRILMASININ YAPTIRIMI HAKKINDA
-HUKUK BÜLTENİ-
BÜLTEN TARİHİ: 06.04.2020
I. Giriş
6735 sayılı kanun ile uluslararası iş gücüne ilişkin politikalar belirlenmiştir. Böylece yabancılara verilecek çalışma izni ve çalışma izni muafiyetlerine dair işlemlerde izlenilecek usul ve esaslar bu kanunla belirlenmiştir.[1]
Bu çalışmada 6735 sayılı kanun kapsamında çalışma izni bulunmayanların veya kanunda belirtilen muafiyet alabilecek kişilerden olup, bu muafiyeti almadığı halde çalışanların tespit edilmesi halinde bu kişileri çalıştıranlara uygulanacak yaptırım bu çalışmada inceleme konusu edilmektedir.
II. Denetim Yetkisi
6735 sayılı kanun kapsamındaki yabancıların ve işverenlerin mevzuattan doğan yükümlülüklerini yerine getirip getirmedikleri şu kişi veya kurumlar tarafından denetlenir;
Yine mevzuatta yapılacak teftiş, denetim ve soruşturmalar uygulamakla yükümlü olunan mevzuatın teftiş, denetim ve soruşturma hükümlerine göre yapılacağı belirtilmiştir. Yine yapılacak denetimlerde mevzuata aykırılık tespit edilirse durum Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ‘na bildirilecektir. Yapılacak denetimler ve hazırlanacak raporlara göre kanunda belirtilen idari para cezaları Çalışma ve İş Kurumu il Müdürlüğünce uygulanacaktır.
Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü haricinde bir idari kurumun para cezası düzenlemesi halinde yetki gaspı söz konusu olacaktır. Bu nedenle ilgili idari para cezasının iptali mümkün olabilecektir.
III. İdari Para Cezaları[2] ve Ödeme
Bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde aşağıda belirtilen idari para cezaları uygulanacaktır;
Tekerrür halinde (aynı fiilin birden fazla defa işlenmesi) belirtilen idari para cezaları bir kat artırılarak uygulanacaktır. Ayrıca çalışma izni bulunmadan çalıştığı tespit edilen yabancılar, sınır dışı edilecektir. Bunun yanında yabancı işçiyi çalıştıran işveren eya işveren vekili, çalışma izni bulunmayan yabancının ve varsa eş ve çocuklarının konaklama giderlerini, ülkelerine dönmeleri için gerekli masrafları ve gerektiğinde sağlık harcamalarını karşılamak zorundadır. Söz konusu giderler Göç İdari tarafından karşılanır ise işveren veya işveren vekiline 6183 sayılı kanun kapsamında rücu edilecektir.
Yukarıda belirtilen idari para cezaları, tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir. İdari para cezasının kanun yoluna başvurulmadan önce 5326 sayılı Kanunun 17/6’ncı maddesine göre cezanın tebliğini izleyen 15 gün içinde peşin ödenmesi halinde cezanın ¼’ü oranında indirimli olarak ödenebilir. Yine 5326 sayılı Kanunun 17/3’üncü maddesine göre cezanın tebliğ tarihinden itibaren bir aylık kanuni ödeme süresi içerisinde, başvuruda bulunularak, ilk taksiti peşin ödemek suretiyle bir yıl içinde ve dört eşit taksit olarak, faiz uygulanmaksızın ödeme yapılabilir.
Bunun yanında çalıştırılan işçinin sigorta bildirimi yapılmadığı için de; ilgili yabancının “sigortasız çalıştırıldığının” tespit edilmesi halinde “işverenlere” 5510 sayılı kanun md 102 (a/2) ve (c/4) fıkraları uyarınca şu idari para cezaları uygulanacaktır;
5510 sayılı kanuna göre tahakkuk ettirilecek idari para cezaları için ise para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ya da Kurumun ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebilir. İdarî para cezalarının, Kuruma itiraz edilmeden veya yargı yoluna başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde peşin ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilir.
IV. İtiraz ve Dava
İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27/1’inci maddesi uyarınca en geç 15 gün içerisinde yetkili Sulh Ceza Hakimliği nezdinde itiraz edilebilecektir. Düzenlenen idari para cezası tutanaklarında itiraz halinde itiraz dilekçesinin bir örneğinin Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğümüze verilmesi/gönderilmesi gerektiği aksi takdirde bu süre içinde itiraz edilmemesi halinde idari para cezasının kesinleşeceği belirtilmektedir. İtiraz halinde idari para cezasının tahsilinin önüme geçilebilmek adına itirazın il müdürlüğüne bildirilmesi uygun olacaktır.
5510 sayılı kanuna göre tahakkuk ettirilecek idari para cezalarına karşı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kurum nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde, idari para cezası kesinleşir. Peşin ödeme idari para cezasına karşı yargı yoluna başvurma hakkını etkilemez.
V. Sonuç
Yabancıların çalışmasına ilişkin birtakım koşullar mevzuatta belirlenmiştir. Bu şartların yerine getirilip getirilmediği şikâyet üzerine veya re’sen denetlenebilecektir. Yapılacak denetimler sonucunda mevzuata uygun şekilde çalışma izni bulunmayan yabancı çalışanlar için gerek çalışanlara gerekse işverenlerine idari para cezası uygulanacaktır. Bunun yanında sigortasız işçi çalıştırılması nedeniyle de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından idari para cezası verilmesi söz konusu olacaktır.
Söz konusu idari para cezasının ödenmesine ilişkin kurallar ve itiraz süreci 5326 sayılı Kabahatler Kanunu ‘na tabi olup; Sulh Ceza Hakimliği nezdinde itiraz yolu açıktır. 5510 sayılı kanuna göre düzenlenen idari para cezaları açısından ise idare mahkemesi nezdinde dava açılabilecektir.
Saygılarımızla
Forensis Hukuk Bürosu
Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için bir hukuk bürosuyla bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz.
[1] Bu kapsamda Türkiye’de mukim şirketlerin yabancı ortak ve yöneticilerinin çalışma izinlerine ilişkin daha önce hazırladığımız çalışma için bkz. http://www.forensislaw.com/blog/yabanci-ortak-ve-yoneticilerin-calisma-izinleri
[2] Burada belirtilen tutarlar 2020 yılı için belirlenmiş tutarlardır. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu md 17/7 uyarınca; “İdarî para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Bu suretle idarî para cezasının hesabında bir Türk Lirasının küsuru dikkate alınmaz. Bu fıkra hükmü, nispi nitelikteki idarî para cezaları açısından uygulanmaz.”