ESER SÖZLEŞMELERİNDE YÜKLENİCİNİN AYIP NEDENİYLE SORUMLULUĞUNUN KOŞULLARI
-HUKUK BÜLTENİ-
BÜLTEN TARİHİ: 10.12.2020
1. GİRİŞ
Türk Borçlar Kanunu ("TBK") m. 470'te yapılan tanıma göre "Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir."
Bu bültende eser sözleşmelerinde yüklenicinin ayıp nedeniyle sorumluluğunun koşulları ele alınacaktır.
2. YÜKLENİCİNİN BORÇLARI
TBK m. 470 tanımından anlaşıldığı üzere, bir 'eser sözleşmesi'nden bahsedilebilecek durumlarda, eser sözleşmesine konu işi talep eden taraf sözleşmenin 'işsahibi' tarafını, sözleşme konusu işi yapacak olan taraf ise sözleşmenin 'yüklenici' tarafını oluşturmaktadır.
TBK m. 471 hükmü ve yerleşik içtihatlarda sözleşmenin 'yüklenici' tarafında bulunan kişinin borçları şu şekilde belirlenmiştir;
3. İŞ SAHİBİNİN AYIBA BAĞLI HAKLARI
Eser sözleşmesi ilişkilerinde ayıp, taraflar arasında mevcut bulunan sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca göre eserde olması gereken bazı niteliklerin bulunmaması ya da olmaması gereken bazı bozuklukların bulunması şeklinde tanımlanabilecektir.
Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde işsahibi, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme.
2. Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme.
TBK m. 475 metninde sayılan bu seçimlik haklardan başka işsahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının da saklı olduğunu belirtmek gerekir.
4. YÜKLENİCİNİN AYIP NEDENİYLE SORUMLULUĞUNUN KOŞULLARI
Ayıp halinde işsahibinin hakları bir üst başlıkta ele alınmıştır. Böylece ayıp halinde yüklenicinin ne tür sorumlulukları bulunduğu da üst başlıkta görülmektedir.
Yüklenicinin ayıp nedeniyle sorumlu tutulabilmesi için ise aşağıdaki koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
Eser sözleşmelerinde eserin tamamlanıp teslim edilmesi yüklenicinin ana borcudur. Tamamlanmamış ve teslim edilmemiş eserle ilgili yüklenicinin ayıba karşı sorumluluklarından söz edilemeyecektir. Nitekim TBK'da işsahibinin seçimlik haklarını kullanması için işsahibine 'eserin tesliminden sonra ayıplarla ilgili muayene ve ihbarda bulunma yükümlülüğü' getirilmiştir. Kanun metninden yüklenicinin ayıp nedeniyle sorumluluğu için öncelikle eserin teslim edilmiş olması gerektiği sonucu anlaşılmaktadır. Eserin teslim edildiğinin ispatı yükleniciye aittir.
Eserin ayıplı yapılmış olması taraflar arasındaki eser sözleşmesine aykırılık teşkil eder.
Burada uygulamada kabul görmüş 'ayıp türleri'ne kısaca değinmekte fayda vardır.
Ayıplar açık ve gizli olabileceği gibi maddi, hukuki, ekonomik ayıplar şeklinde de karşımıza çıkabilmektedir.
4.3. AYIP İŞ SAHİBİNDEN KAYNAKLANMAMIŞ OLMALIDIR
TBK m. 476 "Eserin ayıplı olması, yüklenicinin açıkça yaptığı ihtara karşın, iş sahibinin verdiği talimattan doğmuş bulunur veya herhangi bir sebeple iş sahibine yüklenebilecek olursa iş sahibi, eserin ayıplı olmasından doğan haklarını kullanamaz." şeklinde düzenlenmiştir.
Ayıbın, iş sahibinin verdiği talimatın uygulanması sonucu ortaya çıkması halinde işsahibinin kusurlu taraf olduğu kabul edilecektir. Yüklenicinin ayıp nedeniyle sorumlu olabilmesi için, yüklenicinin talimatın yerine getirilmesi halinde eserin ayıplı gerçekleştirileceği konusunda işsahibini açıkça ve sonucunu açıklayarak uyarmış olması gerekmektedir. Bu ihtarın varlığını yüklenicinin ispatlaması beklenecektir.
İş sahibinin verdiği malzemenin iyi cinsten olmaması, gösterdiği arsanın ayıplı olması gibi durumlarda da, yüklenici benzer şekilde iş sahibini açıkça ve sonuçlarını da ortaya koyacak biçimde uyarmalıdır. Buna rağmen işsahibinin işin belirtilen yerde, temin edilen malzemelerle yapımı konusunda ısrar etmiş olması halinde yüklenici doğacak ayıptan sorumlu olmayacaktır.
TBK m. 474/1'de anılan bu yükümlülük "İş sahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır" şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklandığı üzere açık ayıp, meydana gelen eserde basit bir muayene ile tespit edilebilen ayıplardır. Açık ayıbın varlığı halinde iş sahibinin, eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre eseri gözden geçirmesi, ayıpları uygun süre içinde yükleniciye bildirmesi beklenmektedir.
Açık ayıplarda iş sahibi muayene ve ihbar yükümlülüğünü ihmal ederse, TBK’nın 477/2. maddesine göre eseri kabul etmiş sayılır. Bu durumda yüklenici açık ayıplarla ilgili sorumluluktan kurtulmuş olacaktır.
Gizli ayıplar, eserde basit bir muayene ile tespit edilemeyen ve bir süre kullanım sonrasında ortaya çıkan ayıplar olduğundan, bu ayıplarla ilgili TBK’nın 474/2 maddesi gereğince işsahibinin eserdeki ayıbı gecikmeksizin yükleniciye bildirmek zorunda olduğunu, bildirmezse eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılacağını belirtmek gerekir. Açıklanan sebeplerle işsahibinin, gizli ayıplar yönünden de ayıp ortaya çıkar çıkmaz 'gecikmeksizin' yükleniciye ayıbı ihbar etmek yükümlülüğü mevcuttur.
TBK'da ayıpların yükleniciye ihbarının şekli ile ilgili açık bir düzenleme yapılmamıştır. Ancak ayıp ihbarının yazılı olarak yapılması ihbar eden taraf için bu hususta ispat kolaylığı sağlayacaktır.
Eser sözleşmesi ilişkilerinde, aksi sözleşmede veya eki niteliğindeki şartnamelerde kararlaştırılmamışsa, taraflar tacir olsa dahi ayıp ihbarının yapıldığı hususunun her türlü delille ve böylece tanık beyanı ile de ispatlanabileceği kabul edilmektedir.
TBK’nın 477. maddesinde "Eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur; ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğu devam eder." şeklinde düzenleme yapılmıştır.
İş sahibi, eseri gözden geçirmeyi ve ayıp tespiti halinde bu hususta bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır. Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa iş sahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır.
'Eserin teslimi' ile 'Eserin kabulü' ayrı kavramlardır. Eserin teslimi taşınırların işsahibine verilmesini ifade etmektedir; taşınmazlarda ise teslim, zilyetliğin devri ve işsahibinin taşınmazı kullanımına engel olan koşulları ortadan kaldırmasıdır.
Taşınır ya da taşınmaz eserlerde teslimle yüklenici işi ifa etmiş olacaktır. Ancak yüklenici eserin 'teslimi' ile sözleşmeden doğan sorumluluklarından kurtulmuş sayılmayacaktır. Açık ayıplarda yüklenicinin sorumluluktan kurtulması, teslim edilen eserin işsahibi tarafından açık veya örtülü kabulü halinde söz konusu olabilecektir. Gizli ayıplarla ilgili sorumluluk ise eserin teslimden sonra ve eserdeki gizli ayıbın ortaya çıkması üzerine ayıbın gecikmeksizin yükleniciye bildirilmesine kadar devam edecek, işsahibin gecikmeksizin durumu bildirmemesi halinde eser işsahibince kabul edilmiş sayılacağından yüklenici gizli ayıplardan dolayı olan sorumluluktan da kurtulmuş olacaktır.
SONUÇ
TBK m. 470 ile m. 486 arasında düzenlenen 'eser sözleşmesi' yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmaktadır.
Eser sözleşmesinde yüklenicinin ayıp sebebiyle sorumluluğu halinde işsahibinin kanundan doğan üç seçimlik hakkı bulunmaktadır. Bunlar 'sözleşmeden dönme', 'bedelden indirim isteme' ve 'eserin ücretsiz onarımını isteme' haklarıdır. Kanunda işsahibinin sayılan seçimlik haklarının dışında genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı da ayrıca saklı tutulmuştur.
Eser sözleşmelerinde yüklenicinin ayıp nedeniyle sorumluluğundan bahsedilebilmesi için eserin teslim edilmiş olması, teslim edilen eserin ayıplı olması, eserdeki ayıbın işsahibinden kaynaklanmamış olması, işsahibince eseri muayene ve ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmiş olması ve eserin işsahibince kabul edilmemiş olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
Saygılarımızla
Forensis Hukuk Bürosu
Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için bir hukuk bürosuyla bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz.