PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETLERİ VE GAYRİMENKUL VE GİRİŞİM SERMAYESİ YATIRIM FONLARI HAKKINDA - II

Önceki bülten yazımızda, Portföy Yönetim Şirketleri’ni ("PYŞ") incelemiş, kurulma şartları, faaliyet alanları, organizasyon yazısı ve avantajları üzerinde durmuştuk. Hatırlanacak olursa, PYŞ’lerin girişim sermayesi yatırım fonu ("GSYF") kurması ve yönetmesi mümkün olduğu gibi münhasıran bu amaçla da kurulabilirler. Bültenimizin ikinci kısmında GSYF’lerin tabi olduğu mevzuat hükümleri, işlevleri ve yatırımcılar açısından avantajları incelenecektir.

 

PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETLERİ VE GAYRİMENKUL VE GİRİŞİM SERMAYESİ YATIRIM FONLARI HAKKINDA – II

-HUKUK BÜLTENİ-

                                               BÜLTEN TARİHİ: 10/02/2021

1) GİRİŞ

            Önceki bülten yazımızda, Portföy Yönetim Şirketleri’ni (“PYŞ”) incelemiş, kurulma şartları, faaliyet alanları, organizasyon yazısı ve avantajları üzerinde durmuştuk. Hatırlanacak olursa, PYŞ’lerin girişim sermayesi yatırım fonu (“GSYF”) kurması ve yönetmesi mümkün olduğu gibi münhasıran bu amaçla da kurulabilirler[1]. Bültenimizin ikinci kısmında GSYF’lerin tabi olduğu mevzuat hükümleri, işlevleri ve yatırımcılar açısından avantajları incelenecektir.

2) GSYF NEDİR?

             Dünya finans merkezlerinde uzun yıllardır yaygın bir şekilde kullanılan GSYF’ler, Ocak 2014 itibariyle Türk Sermaye Piyasası mevzuatında da yerini almıştır. GSYF’lere ilişkin esaslar 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun (“Kanun”) 54’üncü maddesi uyarınca yayımlanan  III-52.4 sayılı Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği (“Tebliğ”) ile düzenlenmektedir. Tebliğ’in 09.10.2020 tarihinde değiştirilen 4’üncü maddesi ile GYSF, “Kanun hükümleri uyarınca nitelikli yatırımcılardan katılma payı karşılığında toplanan para ya da iştirak paylarıyla, pay sahipleri hesabına, inançlı mülkiyet esaslarına göre, üçüncü fıkrada belirtilen varlık ve işlemlerden oluşan portföyü işletmek amacıyla Kuruldan faaliyet izni alan portföy yönetim şirketleri, girişim sermayesi portföy yönetim şirketleri ve gayrimenkul ve girişim sermayesi portföy yönetim şirketleri tarafından bir içtüzük ile süreli olarak kurulan ve tüzel kişiliği bulunmayan mal varlığı” olarak tanımlanmıştır.

            Mevzuatta girişim sermayesi (private equity) ve risk sermayesi (venture capital) arasında bir ayrım yapılmadığı[2], her iki yatırım türünün de GSYF kapsamında değerlendirildiği görülmektedir.

3) GSYF PORTFÖYÜNDE YER ALABİLECEK VARLIK VE İŞLEMLER

            GSYF portföyünde yer alabilecek varlık ve işlemler aşağıda sayılmaktadır:

a) Girişim sermayesi yatırımları

b) Özelleştirme kapsamına alınanlar dâhil Türkiye'de kurulan anonim ortaklıklara ait paylar, özel sektör ve kamu borçlanma araçları,

c) 7/8/1989 tarihli ve 89/14391 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar hükümleri çerçevesinde alım satımı yapılabilen, yabancı özel sektör ve kamu borçlanma araçları ve anonim ortaklık payları,

d) Vadeli mevduat ve katılma hesabı,

e) Yatırım fonu katılma payları,

f) Repo ve ters repo işlemleri,

g) Varantlar ve sertifikalar,

h) Kira sertifikaları ve gayrimenkul sertifikaları,

ı) Takasbank para piyasası işlemleri,

i) Türev araç işlemlerinin nakit teminatları ve primleri,

j) Sermaye Piyasası Kurulu’nca (“Kurul”) uygun görülen özel tasarlanmış yabancı yatırım araçları ve ikraz iştirak senetleri,

k) Kurulca uygun görülen diğer yatırım araçları[3].

            Aşağıdaki yatırımlar, Tebliğ’in 18’inci maddesi uyarınca girişim sermayesi yatırımı olarak kabul edilir. Bu kapsamda GSYF’ler:

a) Girişim şirketlerine doğrudan veya Tebliğde tanımlanan yurtiçinde kurulu özel amaçlı şirketler ve yurtdışında kurulu kolektif yatırım kuruluşları vasıtasıyla dolaylı olarak sermaye aktarımı veya pay devri yoluyla ortak olabilir veya girişim şirketlerinin kurucusu olabilirler.
b) Girişim şirketlerinin ihraç ettiği borçlanma araçlarına yatırım yapabilirler.
c) Yatırımlardan kaynaklanan riskin yatırıma yönlendirilen anapara miktarı ile sınırlı olması kaydıyla sadece bu Tebliğde tanımlanan girişim şirketlerine sermaye yatırımı yapmak üzere yurtdışında kolektif yatırım amacıyla kurulan kuruluşlara doğrudan yatırım yapabilirler.
d) Girişim sermayesi yatırım ortaklıkları tarafından ihraç edilen sermaye piyasası araçlarına ve diğer girişim sermayesi yatırım fonlarının katılma paylarına yatırım yapabilirler.
e) Borsa İstanbul A.Ş. (“BİAŞ”) Gelişen İşletmeler Piyasasında işlem gören şirketlerin paylarına yatırım yapabilirler.
f) Girişim şirketi niteliğindeki halka açık şirketlerin borsada işlem görmeyen paylarına yatırım yapabilirler.
g) Girişim şirketlerine borç ve sermaye finansmanın karması olarak yapılandırılmış finansman niteliğinde finansman sağlayabilir.
h) Esas sözleşmelerinde belirlenen faaliyet alanları münhasıran Tebliğde tanımlanan girişim şirketlerine yatırım yapma amacı ile sınırlandırılmış olan yurtiçinde kurulu özel amaçlı anonim şirketlere ortak olabilirler.

            GSYF portföyünün genel kompozisyonu aşağıdaki şekilde oluşturulabilir:

            GSYF, bir hesap dönemi içinde; KOBİ Yönetmeliğinde yer alan nitelikleri sağlayan girişim şirketlerine doğrudan yaptığı yatırımların, fon toplam değerinin %10’unu geçmesi halinde %80’lik yatırım sınırı %51 olarak uygulanır (Tebliğ md. 19).

4) FON KURULUŞ SÜRECİ

           

            Fon kuruluşu için kurucu, taslak içtüzük ve Kurulca esasları belirlenen standart form ile Kurulca istenen diğer bilgi ve belgelerle Kurula başvurur. Fonun kuruluş izni alabilmesi için kurucunun portföy saklayıcısı ile saklama sözleşmesi imzalamış olması ve içtüzüğün Kurulca onaylanması gereklidir. Fonlar şemsiye fon olarak kurulamazlar (Tebliğ md. 12).

            Fon bilgilendirme dokümanları fon içtüzüğü, ihraç belgesi ve varsa yatırımcı bilgi formundan oluşur. Fon içtüzüğü katılma payı sahipleri ile kurucu, portföy saklayıcısı ve portföy yöneticisi arasında fon portföyünün inançlı mülkiyet esaslarına göre işletilmesini, Kanunun 56 ncı maddesi kapsamında saklanmasını ve vekalet akdi hükümlerine göre yönetimini konu alan genel işlem şartlarını içeren iltihaki bir sözleşmedir (Tebliğ md. 6). İçtüzükte yer alması gereken Tebliğ’in 1 numaralı Ek’inde aşağıdaki şekilde sayma yoluyla belirlenmiştir:

a) Fonun unvanı, türü, süresi,

b) Kurucunun, yöneticinin ve portföy saklayıcısının unvanı ve adresleri,

c) Fona ilişkin olarak; yatırım yapılacak varlıklar ve portföy yönetim ilkeleri ile uygulanan fiyat dahil katılma paylarının alım satımına, portföyün yönetimine ve saklanmasına, portföyün değerlemesine, fon mal varlığından yapılabilecek harcamalara, fon gelir gider farkının katılma payı sahiplerine aktarılmasına, birim pay fiyat açıklama dönemine, fona katılma ve fondan ayrılma şartlarına ve varsa pay gruplarına ilişkin genel esaslar,

d) Fonun tasfiye şekli,

e) Performans ücretinin fondan veya katılma payı sahiplerinden tahsiline ve kar dağıtımına ilişkin genel bilgiler,

f) Varsa nitelikli katılma paylarına ilişkin esaslar,

g) Kurulca belirlenecek diğer unsurlar.

5) GSYF’LERİN YATIRIMCILARA SAĞLADIĞI AVANTAJLAR

            Yatırımcılar katılma paylarını satın alarak GSYF’lere yatırım yapmış olur. Bir fonun yalnızca tek bir yatırımcısı olabileceği gibi, birden fazla yatırımcısı olması da mümkündür; ancak yalnızca nitelikli yatırımcılar[4] katılma paylarını satın alabilir.

            GSYF modelinin yatırımcılara sağladığı avantajlar aşağıdaki şekilde toparlanabilir:

       - Fon yöneticilerinin ilişki ağı ve tecrübesinden faydalanarak uygun girişimlere yatırım yapma imkânı

       - İşlem şartları müzakerelerinde PYŞ’lerin kurumsal gücü ile uygun şartlarda yatırım imkânı

       - Tek fon altında birden çok şirkete yatırım veya her bir proje için ayrı fon kurabilme imkânı

       - Kurumsal tecrübe ve disipline dayalı yatırım süreç yönetimi

       - GSYF yapısının yatırımcılara sağladığı şeffaflık

    -Fon kurucuları ve yatırımcılar arasında imzalanacak yatırım sözleşmesiyle[5] yatırımların seçimi, girişim şirketlerinin yönetimi, fona ilişkin giriş çıkış zamanlarının belirlenmesi gibi konularda serbest karar alabilme ve yatırım stratejisine uygun bir model tasarlayabilme imkânı

       - Geleneksel fonlara kıyasla oldukça düşük maliyetlerle oluşturup işletme avantajı

   -GSYF’lerin kazançları Kurumlar Vergisi’nden istisnadır (Yatırım yapılan anonim şirketler Kurumlar Vergisi mükellefidir). GSYF’lerin temettü dağıtımında da bu tutarlar gerçek kişiler için %10 stopaja tabidir. Tüzel kişilerde ise GSYF’lerden elde edilen temettülerden stopaj alınmaz ve Kurumlar Vergisinden istisnadır. Ek olarak, Türkiye’de kurulu GSYFlere yatırım yapılması amacıyla kurum kazancından veya beyan edilen gelirden ayrılan tutarların, beyan edilen gelirin veya kurum kazancının %10’una kadar olan kısmı Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi matrahından indirilebilir.

6) SONUÇ

            GSYF yatırım modeli, dünyadaki emsalleri de göz önüne alınarak uluslararası normlara uygun olarak yatırımcı istek ve ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde dizayn edilmiştir. İhraç edilen katılma paylarının satın alınması suretiyle yürütülen bu model, nitelikli yatırımcılara önemli maliyet ve vergi avantajları sunmakla birlikte girişim sermayesi ve risk sermayesi alanlarında yatırım yapmayı düşünenler için elverişli olabilir.

Forensis Hukuk Bürosu

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için bir hukuk bürosuyla bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz.


[1] Münhasıran girişim sermayesi yatırım fonu kurmak ve yönetmek amacıyla kurulan portföy yönetim şirketlerine mevzuatta “girişim sermayesi portföy yönetim şirketi” adı verilmektedir.

[2] Risk sermayesi yatırımında başlangıç aşamasındaki fikirlere veya yeni şirketlere yatırım yapılırken girişim sermayesi ise yeni kurulmuş şirketlere yapılan yatırımın yanı sıra satın almaları, yeniden yapılanmaları ve büyüme stratejisi güden şirketlere yapılan yatırımları da kapsayacak şekilde kullanılmaktadır.

[3] Sermaye Piyasası Kurulu, Girişim Sermayesi Fonları Tanıtım Rehberi, https://www.spk.gov.tr/Sayfa/AltSayfa/1213 (E.T. 08.02.2021).

[4] Nitelikli yatırımcı, Kurul’un yatırım kuruluşlarına ilişkin düzenlemelerinde tanımlanan ve talebe dayalı olarak profesyonel kabul edilenler de dâhil profesyonel müşterilerdir. Nitelikli yatırımcılara örnek olarak; yerli ve yabancı yatırım fonları, emeklilik fonları, yatırım ortaklıkları, aracı kurumlar, bankalar, şirketler, sigorta şirketleri, portföy yönetim şirketleri, ipotek finansmanı kuruluşları, emekli ve yardım sandıkları, vakıflar, kamuya yararlı dernekler, nitelikleri itibariyle bu kurumlara benzer olduğu Kurulca belirlenen diğer yatırımcılar ve fon katılma paylarının halka arz tarihi itibariyle en az 1 milyon TL tutarında Türk ve/veya yabancı para ve sermaye piyasası aracına sahip olan gerçek ve tüzel kişiler gösterilebilir.

[5] Kurucu ile katılma payı sahipleri arasındaki ilişkilere Kanunda, ilgili mevzuatta, içtüzükte, ihraç belgesi ve yatırımcı sözleşmesinde hüküm bulunmayan hâllerde 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 502 ilâ 514 üncü maddeleri hükümleri kıyasen uygulanır.