İŞ HUKUKUNDA ARABULUCULUK HAKKINDA
HUKUK BÜLTENİ-
BÜLTEN TARİHİ: 20.04.2020
GİRİŞ: 6325 sayılı “Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu”nun 2. maddesinde; “Arabulucu” arabuluculuk faaliyetini yürüten ve Bakanlıkça düzenlenen arabulucular siciline kaydedilmiş bulunan gerçek kişi olarak, “Arabuluculuk” sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde çözüm önerisi de getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak ifade edilmektedir.
12.10.2017 tarihinde kabul edilen 7036 sayılı “İş Mahkemeleri Kanunu” uyarınca bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvuru yapılması bir dava şartı olarak getirilmiş olup, başvuru şartı 01.01.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girerek uygulanmaya başlamıştır.
İşbu yazımızda, alternatif uyuşmazlık yöntemlerinden biri olarak adlandırılan arabuluculuğun, iş yargılamasındaki süreci ele alınacaktır.
I. İŞ DAVALARINDA ARABULUCULUĞA BAŞVURU SÜRECİ
Yukarıda da belirttiğimiz gibi; 12.10.2017 tarihinde kabul edilen 7036 sayılı “İş Mahkemeleri Kanunu” uyarınca bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılacak olan davalardan önce arabulucuya başvuru yapılması bir dava şartı olarak yürürlüğe girmiştir. Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse; söz konusu kanunun yürürlüğe girmesinden önce, bahsi geçen taleplerle ilgili doğrudan dava yoluna başvurulabilirken, yürürlüğe giren kanunla, söz konusu kalemler açısından öncelikle arabuluculuğa başvurulması zorunlu hale gelmiştir. Arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamaması halinde dava açılabilecektir.
Öncelikle ve önemle belirtmek isteriz ki, sigortalılığın tespiti, meslek hastalığı ve iş kazaları zorunlu arabuluculuk konusuna girmediğinden, bu konuları içeren davalar yönünden arabuluculuğa başvuru yapılmaksızın doğrudan dava açılabilmektedir.
Sigortalılığın tespiti, meslek hastalığı ve iş kazaları dışında kalan (iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebi) davaları için, uyuşmazlığın konusuna göre yetkili mahkemenin bulunduğu adliyede bulunan arabuluculuk bürolarına (bulunmaması durumunda arabuluculuk bürosu sıfatıyla görevlendirilen sulh hukuk mahkemesine) başvuru işlemi gerçekleştirilmektedir. Yetkiye ilişkin itiraz en geç arabuluculuk ilk toplantısında ileri sürülebilecektir.
Arabuluculuk sürecine başvurmak isteyen başvurucu, öncelikle arabuluculuk bürolarında yer alan başvuru formunu doldurmalıdır. Başvuru formunda istenen bilgiler şu şekildedir;
Başvurucu açısından; Başvurucunun T.C. Kimlik Numarası, Adı-Soyadı, Adresi, Telefon Numarası, E-mail adresi, Arabuluculukta talep edilecek kalemler
Başvurucunun avukat ile temsil edilecek olması halinde; Vekilin Adı-Soyadı, Telefon Numarası (Başvuru esnasında sunulacak vekaletnamenin içeriğinde “arabuluculuk yoluna başvurmaya, arabulucu seçmeye, arabuluculuk sürecinde ve müzakerelerde beni temsile, dilerse süreci sona erdirmeye, tutanak ve anlaşma belgelerini imzaya, takip ve sonuçlandırmaya” gibi arabuluculuk yetkisini kapsayan ibarelerin de bulunması gerekmektedir.)
Karşı taraf açısından; Karşı tarafın Adı-Soyadı/Şirket/Firma Adı, Vergi veya Mersis No, Adresi, Telefon Numarası
Başvuru formu doldurulduktan sonra, arabuluculuk bürosuna teslim edilecektir. Ardından sicile kayıtlı arabulucuların listesinden, söz konusu başvuru için atama gerçekleştirilecektir. Yapılan başvuru ücretsiz olduğundan bu aşamada başvurucudan bir ücret alınmayacaktır.
Belirtmek gerekir ki, tarafların sicile kayıtlı arabuluculardan birini anlaşarak seçmeleri de mümkündür. Ancak bu şekilde bir seçim için her iki tarafın seçecekleri arabulucu açısından anlaşmış ve söz konusu uyuşmazlıkta arabuluculuk yapmasını kabul etmiş olması gerekmektedir.
II. İŞ DAVALARINDA ARABULUCULUĞA BAŞVURU SÜRESİ
Arabuluculuğa başvuru süresi uyuşmazlığın konusuna göre değişkenlik göstermekte olup, dava açma süresindeki zamanaşımı süresiyle aynıdır. Alacak davaları açısından 5 yıllık zamanaşımı süresi bulunmaktadır. İşe iade davaları açısından durum farklı olup, başvurucunun iş sözleşmesinin feshedildiğine ilişkin fesih bildirimini tebellüğ ettiği tarihten itibaren dava açma şartı olan “1 ay” içinde işe iade talebiyle arabuluculuğa başvurması gerekecektir. Uyuşmazlığın türüne ve başvurucunun taleplerine göre süreler dikkate alınmalıdır.
III. ARABULUCULUK GÖRÜŞMELERİ
Başvuru sürecinin tamamlanmasının ardından, sistemden atanan arabulucu taraflarla ve/veya varsa vekilleri ile iletişime geçerek, her iki tarafa da uygun olan gün ve saatte toplantı tarihi belirler. Belirlenen tarihte hazır olan taraf ve/veya vekilleri arabulucu tarafından süreçle ilgili kapsamlı olarak bilgilendirilir. Önemle belirtmek isteriz ki, arabuluculuk mahkeme süreci ile aynı olmayıp, arabulucular birere karar mercii değildir. Arabulucu tarafsız olarak her iki tarafa da anlaşacakları ortamı temin eder. Bu görüşmelerde gizlilik esası vardır. Bu nedenle toplantıya kural olarak taraflar ve eğer varsa yetkilendirdikleri avukatları katılabilecektir. İş hukuku ile ilgili başvurularda arabulucu, kendisine atanan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren üç hafta içinde, zorunlu hallerde ise en fazla bir hafta uzatarak dört hafta içinde sonuçlandırır. Yani başka bir deyişle, iş davalarında arabuluculuk en fazla 4 hafta sürmektedir. Bu süre içerisinde birden fazla toplantı gerçekleşebilir. Ancak, arabuluculuk görüşmelerinde yalnızca 2 saatlik ücret Adalet Bakanlığı tarafından karşılanacak olup, bu sürenin aşılması halinde taraflar ücret tarifesine göre ödeme yapacaktır.
İlk toplantı günü ve saatinin ayarlanmasının ardından, mazereti olmadan taraflardan biri ilk toplantıya katılmazsa, dava açılması halinde, katılmayan taraf yargılama sonucuna bakılmaksızın yargılama giderlerinin tamamından sorumlu olacak ve lehine vekalet ücretine de hükmedilmeyecektir.
IV. ARABULUCULUK SÜRECİNİN SONUÇLANMASI:
Arabuluculuk görüşmelerinin sonunda “anlaşma” veya “anlaşmama” şeklinde tutanak tutulacaktır.
Anlaşma olması halinde; arabulucu ve taraflar ve/veya avukatları tarafından anlaşılan durumların yer aldığı arabuluculuk tutanağı tutulacaktır. Bu tutanağın altına arabulucu ve taraflar ve/veya avukatları imzalarını atacaktır. Böylelikle tutanak ilam niteliği kazanacak olup, (yetki kapsamında olan) Sulh Hukuk Mahkemesinden icra edilebilirlik şerhi alınabilecektir. İşbu icra edilebilirlik şerhi, anlaşmaya uymayan tarafa karşı ilamlı icra takibi başlatma imkânı doğuracaktır. Ayrıca, anlaşma durumunda taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, anlaşma sağlanan meblağ üzerinden (Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen meblağ) ücret, taraflarca eşit şekilde arabulucuya ödenecektir.
Anlaşmanın sağlanamaması durumunda; Arabulucu ve taraflar ve/veya avukatları tarafından anlaşılmayan taleplerin yer aldığı “anlaşmama” son tutanağı tutulacaktır. Bu tutanağın altına arabulucu ve taraflar ve/veya avukatları imzalarını atacaktır. Tarafların imzasını içeren işbu son tutanağın aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış sureti taraflara verilecektir. Başvurucunun anlaşma sağlanamaması durumunda dava açmak istemesi halinde, dava dilekçesine son tutanağı da eklemesi gerekecektir. İmzalı anlaşmama tutanağının ve/veya arabulucu tarafından onaylanmış suretinin dava dilekçesine eklenmemesi halinde dava usulden reddedilebilecektir. Önemle belirtmek gerekir ki, başvurucu son tutanakta anlaşma yapılamadığı yazılan talepler yönünden dava açma hakkında sahiptir. Ayrıca yine önemle belirtmek isteriz ki işe iade davalarında anlaşma sağlanamaması halinde, 2 haftalık yasal süre içerisinde dava açılması gerekecektir.
V. COVID-19 SALGIN HASTALIĞI KAPSAMINDA ARABULUCULUK SÜRECİ:
Hukuk Bültenimizde yayınlanan 30.03.2020 tarihli “7226 SAYILI KANUN KAPSAMINDA YASAL SÜRELERİN DURDURULMASI KARARININ KAPSAMI HAKKINDA” yazımızda detaylı olarak yer verdiğimiz gibi, 7226 Sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”’un Geçiçi 1. maddesi ile Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla; adli sürelerin durdurulmasına karar verilmiştir.
İşbu kanun kapsamında; dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin Ceza Hukuku, Özel Hukuk ve İdare Hukuku alanındaki tüm yasal süreler; 13/03/2020 (Bu Tarih Dahil) tarihinden itibaren 30/04/2020 tarihine kadar durdurulmuştur. Her ne kadar söz konusu kanun maddesinde “arabuluculuk” ibaresine yer verilmemişse de, zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de durdurulan sürelere dâhil edilmiştir.
Arabuluculuk daire başkanlığı tarafından yapılan 16.03.2020 tarihli duyuru uyarınca;
Daha önceden başlanmış olup da devam eden arabuluculuk sürecine ilişkin uyuşmazlıklarda tarafların şehir içi ya da şehir dışından olup olmadığına bakılmaksızın telekonferans yönteminin kullanılmasına ağırlık verilmesini, Yeni başlayan arabuluculuk sürecinde ise yasada belirtilen sürelerin sonuna doğru toplantı günü verilerek durumun takip edilmesi ile riskli ve acil durumların devam etmesi halinde tarafların şehir içi yada şehir dışından olup olmadığına bakılmaksızın telekonferans yönteminin kullanılması bildirilmiştir.
SONUÇ OLARAK: 7036 sayılı “İş Mahkemeleri Kanunu” uyarınca bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvuru yapılması bir dava şartı olarak getirilmiştir. Buna bağlı olarak uyuşmazlığın konusuna göre yetkili mahkemenin bulunduğu adliyede bulunan arabuluculuk bürolarına (bulunmaması durumunda arabuluculuk bürosu sıfatıyla görevlendirilen sulh hukuk mahkemesine) dava açılmadan önce başvuru işlemi gerçekleştirilmelidir. Ayrıca, uyuşmazlığın türüne ve başvurucunun taleplerine göre süreler dikkate alınmalıdır.
Saygılarımızla
Forensis Hukuk Bürosu
Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için bir hukuk bürosuyla bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz.